Eğitimi nedir? sorusu hemen bir başka soruyu akla getirir. Hangi eğitim?
İnsanların alabileceği birkaç türlü eğitim vardır. Derinlemesine ele alındığında, ilk akla gelen eğitim, hayatta kalmak için gerekli becerileri kazandıran eğitimdir. Meslek eğitimi ve sağlığımızı korumak için alacağımız önlemleri içeren türde eğitimler buna örnek gösterilebilir.
Diğer bir eğitim vardır ki, insanı sosyal bir varlık olarak toplumla uyumlu hale getiren özelliklerin, davranışların öğrenilmesidir. İlk bakışta bu eğitim daha kolay gibi görünse de, hayatta kalma eğitimi dediğimiz meslek öğrenimi gibi eğitimlerden çok daha karmaşık ve zordur. Günümüzün geri kalmış ülkelerininin en temel sorunu olarak karşımıza çıkar.
Basit bir örnek verelim: Trafik Eğitimi! Ülkemizde insanların trafik eğitimi var mıdır? Yeterli midir? Trafiğe çıktığınızda, işe gidip gelirken ya da araç kullanırken ülkemizdeki trafik eğitiminin ne seviyede olduğu gözlemlenebilir. Trafik eğitiminin yetersiz olması toplumsal eğitimi ilgilendiren bir konudur.
Toplumsal eğitim dediğimiz kavram, akla, mantığa ve herkesin yararına olacak türde bir ahlaka sahip bireylerin yetişmesi için gerekir.
Tüm eğitimlerin temelinde tek bir eğitim vardır. Zihin Eğitimi.
Zihin eğitimi, aklın bireye ve topluma en faydalı ve en verimli bir biçimde kullanılması için verilen eğitimdir. Aklaki eğitimi de kapsar. Modern Milli Eğitim Bakanlıklarının müfrededatları bu amaca yöneliktir.
Bir başka eğitim türü ise sanat eğitimidir. Sanat eğitimi, insanların bir sanatı icra edebilecek beceriler kazanması değildir. Sanat eğitimi, sanata olan ilgi ve bakış açısının geliştirilmesi ve değerinin anlaşılması için gereken eğitimlerdir. Sanat ve sanat eserlerinden haz alma, sanat algısının geliştirilmesi, hayatın insana bahşettiği muhteşem fırsatların farkında olma, hoşlanma duygusunun geliştirilmesidir.
Şiir eğitimi ve edebiyat eğitimi gibi sanatsal eğitimler, kişinin zihninde duygu ve kurgu dünyasını oluşturan argümanların artması, gelişmesi sonucu hayatının her alanına etki edecek beceriler kazandırır.
Bir varlık olarak insanın kişisel ve toplumsal ihtiyaçlarının karşılanması için gereken esas, temel eğitim zihin eğitimidir.
Felsefe, sanat, toplumsal ahlak ve mesleki eğitimlere gereken önemi veren günümüz modern toplumları, hem maddi hem manevi anlamda daha zengin bir hayata sahip olabilirler. Genel olarak eğitim herşeye karşı duyarlılıkla ilgilidir.
Eğitim, hayata dair her şeyin en doğru şekilde algılanması için gerekli zihinsel ve fiziksel becerilerin geliştirilmesidir. Eğitim, düşünen bir varlık olarak insanın hakettiği mutluluğa erişmesi için gereken zihinsel donanıma sahip olmasıdır.
Büyük Önder Kemal Atatürk’ün dediği gibi,
“Sanatsız kalan bir toplumun hayat damarlarından biri kesilmiş demektir.”
Büyük Önder Atatürk’ün toplumsal eğtime verdiği önem, zihinsel eğitimin ne kadar önemli olduğu fikrine dayanır. Atatürk, sanatı seven, sanatçılara değer veren ve onları destekleyen eşsiz bir devlet adamıdır.
“Sanat güzelliğin ifadesidir. Bu anlatım sözle olursa şiir, ezgi ile olursa müzik, resim ile olursa ressamlık, oyma ile olursa heykeltıraşlık, bina ile olursa mimarlık olur.”
Bizler de, eşsiz devlet adamı Atatürk’ü örnek alarak çocuklarımıza, öğrencilerimize sanat sevgisini teşvik etmeliyiz. Çünkü sanat eğitimi bir lüks değil, toplumların ilerlemesi için bir zorunluluktur.
“Dünyada medenî, ileri ve gelişmiş olmak isteyen herhangi bir millet, mutlaka heykel yapacak ve heykeltıraş yetiştirecektir.”
“Bir millet sanattan ve sanatkardan mahrumsa, tam bir hayata sahip olamaz.”
“Bir milletin sanat yeteneği, güzel sanatlara verdiği değerle ölçülür.”
“Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki fennin gerektirdiği şeyleri yapmaz; itiraf etmeli ki, o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur.”
“Milletimizin güzel sanatlar sevgisini, her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek inkişaf ettirmek milli ülkümüzdür.”