Blog İdea

Geleceği Şekillendiren Fikirler: İdea Koleji Blog Yazıları

Dördüncü Endüstriyel Devrimi Şekillendirme

Büyük resimdeki rollerimizi anlamak için bilimsel ve teknolojik ilerlemenin takdir edilmesi gerekiyor. Bu ilerlemeler hakkında yeterince şey öğrenmek önemli ve önceliklidir.

Geliştirilmiş yaşam standartları ilk üç devrim süresince eşit dağılmadı. Bu nedenle, dünya çeşitli zorluklarla mücadeleye devam ediyor. Gelişmiş ekonomilerdeki ücretler durgunlaşıyor ya da düşüyor.

Gelişmekte olan ülkeler, ekonomik büyümeyi, yaşam standartlarında, geniş tabanlı ve sürdürülebilir ilerleme haline getirmek için mücadele ediyor ve yaklaşık 10 kişiden biri aşırı yoksulluk içinde yaşıyor.

Sorulan soru şudur: Herkesin mümkün olan en yüksek seviyedeki insani gelişim fırsatına sahip olma şansı olan bir dünya kurmak için hangi düşünce türüyle hareket etmeliyiz ve hangi kurumlara ihtiyacımız var? Bu karmaşık gelecek, kritik zorluklarından birini vurguluyor:

21. yüzyıl teknolojilerini, 20. yüzyıl düşünce ve 19. yüzyıl kurumlarıyla anlama ve yönetme görevi ile karşı karşıyayız.

Dünya bir kavşakta. Ulusal ve küresel politikaları yarım asırdır şekillendiren sosyal ve politik sistemler başarısız oluyor. En büyük sorun çağdaş sorunlarla başa çıkmak için uygun olmayan eski tüzüklerdir.

Gerekli olan şey, daha önceki endüstriyel devrimlerin, gelecek nesiller de dahil olmak üzere tüm vatandaşlara sürdürülebilir faydalar sağlamakta başarısız olduğu alanlarda başarılı olmak için, sosyal ve ekonomik sistemlerimizin yapısını değiştirme amacına haiz, birbiriyle bağlantılı faaliyetler dizisidir.

Birinci ve ikinci Endüstriyel Dönüşümler, enerji sektörü geçişleri üzerine kuruldu ve önce buhara sonra elektriğe dönüştü. Şimdi, Dördüncü Sanayi Devrimi’nin başında, enerji sektörü, fosil yakıtlar, yenilenebilir enerji kaynakları ortaya çıktığından bir başka tarihi geçişin eşiğindeyiz.

Yeniliğin hızı ve düzenleme hızı her zaman farklıydı – ancak değişim oranı ve Dördüncü Sanayi Devrimi’nin etkisi uyumsuzluğa, tamamen yeni yönetim modelleriyle ortaya çıkmaktadır.

Dünya Ekonomik Forumu bugün çocukların yüzde 65’inin henüz mevcut olmayan meslek hayatına gireceğini tahmin ediyor.

Eğitimi Yeniden Düşünmek Eğitim sistemimiz, bireyleri gerçek bir dünyaya hazırlamalıdır. Yaratıcılık, eleştirel düşünme, yenilikçi düşünme, merak, sosyal zeka, işbirlikçi ruh, uyarlanabilirlik, girişimci ruh ve doğru soruları sormanın nasıl bilineceği eğitimi yeniden düşünmemize , AI, Mobil, Bulut, Sanal Gerçeklik, Artırılmış Gerçeklik, Büyük Veriler ve daha pek çok şeyden faydalanarak, özümseyerek yenilikler yapmamıza neden olmaktadır . Yeni nesil eğitimin bazı yönleri şunları içerir:

  • Kendi kendini organize eden öğrenme ortamları
  • Oyun temelli eğitim
  • Başarılı ve sanal gerçeklik yoluyla konuları keşfetmek
  • Yapay zekâ ile kişiselleştirilmiş öğrenme
  • Sanal Okul
  • Eşler arası öğretmenlik ağları

Hayatta kalmayı öğrenme felsefesini benimseyen kişiler, gelecekte başarılı olacak. Öğrenmeyi desteklemek için kaynakları, araçları ve zamanı iyi işleten ve basitleştiren işletmeler, daha kalifiye çalışanlara sahip oluyor ve aynı zamanda karşılaşılan zorluklarla daha iyi mücadele edeceklerini söylüyor. Şu düşünülmekte olan bu anlayışın en kritik yönlerinden biri de öğrenme ve eğitimin geleceğidir.