Ebeveynlerin eğitim sürecindeki en temel kaygılarından biri, çocuklarının ders çalışma alışkanlıklarını kazandırmak ve bunu kalıcı hale getirmektir. Ne var ki, özellikle ergenlik dönemindeki öğrenciler üzerinde sürekli olarak “ders çalış” baskısı, genellikle ters etki yaratmakta, motivasyon kaybına ve ebeveyn-çocuk ilişkisinde çatışmalara yol açmaktadır. Bu bağlamda, öğrenciye çalışma disiplini kazandırmanın yolları ve İdea Koleji’nin bu konudaki yaklaşımı değerlendirilmeye değerdir.

Disiplin ve Davranışın İçselleştirilmesi

Pedagojik literatürde disiplin kavramı, yalnızca dışarıdan dayatılan bir kontrol biçimi değil, öğrencinin içselleştirdiği bir davranış biçimi olarak tanımlanır. Özellikle lise çağındaki öğrencilerin kendi öğrenme sorumluluğunu üstlenmeleri, onların akademik başarıları kadar psikososyal gelişimleri için de kritik önemdedir. Sürekli hatırlatmalar yerine öğrencinin kendisinin plan yapması ve bunu sürdürmesi hedeflenmelidir.

İdea Koleji’nin Modeli ve Öğrenciye Özel Çalışma Disiplini

İdea Koleji, her öğrencinin bireysel özellikleri ve ihtiyaçları doğrultusunda kişiselleştirilmiş bir planlama yaparak, öğrencilerin ders çalışma alışkanlıklarını kalıcı hale getirmeyi amaçlamaktadır.

Bu yaklaşımda temel olarak:

  • Öğrencinin mevcut durumu ve hedefleri analiz edilerek bir başlangıç noktası belirlenir.
  • Günlük, haftalık ve aylık çalışma programları öğrenciyle birlikte hazırlanır; öğrencinin katılımı, sahiplenmesini sağlar.
  • Birebir koçluk görüşmeleri ile öğrencinin motivasyonu düzenli olarak değerlendirilir ve gerekirse planlarda değişiklik yapılır.
  • Okul içi etüt, özel ders, tekrar ve ödev takibi gibi mekanizmalarla öğrencinin sürece bağlı kalması sağlanır.

Yöntemin Etkililiği

İdea Koleji’nin uyguladığı “Koç Okul” modeli ve rehberlik sistemi sayesinde, öğrencilerin içsel motivasyonları desteklenerek dışsal baskıya ihtiyaç duymadan düzenli çalışma alışkanlığı geliştirdikleri gözlemlenmektedir. Bu yöntem, öğrencinin sadece akademik olarak değil, kişisel olarak da öz disiplin geliştirmesine katkıda bulunur.

Sonuç olarak, çocuğunuza sürekli olarak “ders çalış” demeden, onun öğrenme sürecine etkin katılımını sağlayarak ve bireysel destek sunarak çalışma disiplini kazandırmak mümkündür. Bu hem ebeveyn-çocuk ilişkisini olumlu yönde etkiler, hem de öğrencinin yaşam boyu sürdürebileceği bir alışkanlık kazanmasını sağlar.

Paylaşın: